Özgürlük insanlığın, insan olmanın, var
olmanın ön şartı.
Özgürsen mutlusundur. Hayat senin için güzeldir.
Fakirlik, zenginlik senin özgürlüğün içinde değerlendirebileceğin şeylerdir.
Hatta tutsak bile olabilirsin, kader seni birilerinin eline esir dahi düşürmüş
olabilir. Ama özgürsen, seni esir
edenler senin en fazla canını alabilirler ama özgürlüğünü asla alamazlar.
Kimler özgür olamaz?
Hayvanlar aleminden cevap arayalım.
Sadece ehilleşenler. Mesela kümes hayvanları özgür değildir. Ehilleşen at özgür
değildir. Boynuna kovboyun kemendi geçtiği anda ondan kurtulamazsa özgürlüğünü
kaybeder. Koyunlar hiç özgür değildir. Çünkü onlar özgür olmasını bilmezler.
Keçiler farklıdır, insanlar onları ehlileştirmek istemiştir ama onlar fırsatını
bulur bulmaz özgürlüklerine koşarlar.
Bunların yanı sıra istenilse dahi
ehilleştirilemeyecek olanlar vardır. Mesela kartallar, aslan, kaplan, kurt, vb.
Bunların hepsi insanlar tarafından asil lakabıyla anılırlar. Güçlülüğün,
kuvvetliliğin simgesidirler. Hakikaten de bunlar doğada güçlü hayvanlardır.
Köpeklerle kurtların durumu farklıdır.
Köpekler ehlileştirebilmişlerdir. Ve efendilerine son derece sadıktırlar.
Efendilerinin kalk, otur, git, gel,
saldır gibi emirlerini harfiyen yerine getirirler. Koyunların bekçisidirler ve
koyunlarla iyi geçinirler. Ancak herhangi bir kurt saldırısında bir kuzuyu da feda etmekten kaçınmazlar.
Kurtlar köpeklerin akrabası da olsalar, ehlileştirilmesi mümkün olamamıştır.
Ancak köpeklerle melezleşen nesli, ehlileşmeye yatkın olabilmiştir.
Bu şu anlama gelebilir. Güçlüler
özgürdür, güçsüzler ehilleşir özgür olamazlar. Bu köle mantığıdır. Sadece
koyunlar özgürlüğü bilmez.
Serçe güçsüzdür, ürkektir,
temkinlidir. Ama özgürdür. Serçenin
özgürlüğünü elinden almaya kalksanız, çırpınır. Hata onu tutsak bile
edemezsiniz. Kafeste yaşatamazsınız.. Tutsaklığı kabul etmez.
Ya özgür olur. Ya da
ölür. Onun için ölüm izzettir. Kafeste yaşamak ise zillet.
İnsanların hepsi özgürlüğü seçmek
mecburiyetindedir. Çünkü insanlığın gereği budur. İnsan olmanın şartı budur.
Allah(c.c.) insanı farklı yaratmıştır.
O dünyanın düşünen tek varlığıdır. Onun dışında ki varlıklar yani hayvanlar
düşünmezler. Allah(c.c.) insanlara düşünsünler diye düşünebilen bir beyin
bahşetmiştir.
Herkesin de bu
düşünebilen beyninin kıymetini iyi bilmesi gerekir. Ve Allah (c.c.) insanlara
bu düşünebilen beyni ile her şeyi özgürce düşünebilme kabiliyetini de
vermiştir.
Düşünebiliyor musunuz? Allah(c.c.)
kendi yarattığı beynine yaratıcısını inkar etme düşüncesini bile
düşünebilmesinin özgürlüğünü vermiştir.
Şimdi hal böyle iken ve bu tespitleri
yapmış iken.
Acaba kim kimin düşüncesine engel
olabilir veya engel olmaya kalkabilir. Allah'(c.c.) ın engellemediği bir şeyi
nasıl insanlar engelleme cesaretine veya yasaklamasına girebilir.
Buradan şu sonuç çıkmasın. Allah(c.c.)
öldürmeyi de, hırsızlık yapmayı da diğer kötülükleri de
var etmiştir. O zaman bunlar da engellenmemelidir
denemez. Ben düşünceyi söylüyorum ve onu
yazıyorum. Eylemi söylemiyorum.
Eylem; yapan kişinin sonucuna
katlanacağı bir şeydir. Eylemin hem bu
dünya içinde hem de inancına göre ahrette
bir karşılığı vardır. İyi eylemin karşılığı mükafat olacağı gibi, kötü eylemin
karşılığı cezadır.
Yazmak bir eylem midir? Evet. Yazmak
düşüncelerin kağıda dökülmesi eylemidir. Hepsi bu kadar. Düşüncelerin kağıda
dökülmesi ise, bu düşüncelerin başkaları ile paylaşımı anlamına gelir.
Demek ki yazan kişi
düşüncelerini başkaları ile paylaşmak istemiştir.
İşte önemli olan nokta buradadır.
Düşünen insan yazmasını bilmelidir. Hangi fikirde olursa olsun, hangi düşüncede
olursa olsun, düşüncesini özgürce kağıda dökebilmelidir. Ve bunu da hiç kimse
ve hiç bir kanun engellememelidir.
Çünkü yazılan düşünce tartışmaya
açılacak, legal hale gelecek ve eğer yanlışlıkları varsa bu yanlışlıklar düşünce
sahibine aktarılacaktır. Belki de düşünce sahibinin eyleme dönüştürebileceği
yanlış bir düşüncesinin eylemi böylece engellenmiş olacaktır.
Yasaklama, yanlış bir düşüncenin eyleme
dönüşmesini kolaylaştırır.
Allah(c.c.) Kuran-ı Kerim'inde Kalem
suresini indirmiştir. O surede kalemle yazı yazanlara yemin etmiştir. Kalemle
yazı yazanları övmüştür. ''Biz insana kalemle yazı yazmasını öğrettik.''
demiştir.
Düşünce serbesttir deyip, düşündüğünü
yazanları suçlamak, onları engellemek insanlık suçudur.
Özgürlük. özgürce yazabilmekten başlar.
Özgürce yazabilen bir toplum, toplum olarak özgürlüğünü yakalar ve
kimselere özgürlüğünü engelletmez .
Onlarla kolayca mücadele eder.
''Özgürlük benim karakterimdir.''
Özgürlük benim her şeyimdir.
Zilletle yaşamaktansa, izzetle ölmek
her zaman daha iyidir.
Selam ve dua ile...
Serdar
AYDIN
serdarayd@yahoo.com
2001- İznik Yorum gazetesi